27 Ocak 2010 Çarşamba

MUTFAK 2

Evde inşaat devam ederken;bizde mobilyaları görelim. Malzememiz dekote,mutfağı kahve tonlarından kurtarabilmek için; beyaz ve boyalı mobilya tercih ettim(bu benim gerçekteki mutfak isteğimdir)ilk etapta bir lavabo yapalım.Resimde lavabonun taban parçası esik ilkinde hesaplayamadığım bir kaç detay sebebiyle bu kısmı iki kere çalıştım.Lavaboyu oturtmayı düşündüğüm bölümü kullanacağım kapak kadar oyup çıkardım.Mermer görüntüsünü yapıştırma kağıt elde ettim.Folyo ile kapağı kapladım ve ortasına derinlik kazandırmak için bir çıtçıt ekledim.Kıyafet satın aldığımızda genellikle üstünde verilen yedek düğme,çıtçıt vs. gibi poşetler olur bilirsiniz ben onları direk hazine sandığına atarım.Eee malum gecenin bi yarı evde araki lavabo gideri bulasın.:)

1.ve 2fotoğraflarda,lavabonun alt ve üstten monte edilmiş hali görüyorsunuz.Lavabonun ayak ve kapak kısımlarını oyarak hareketlendirdim.Su bazlı boya ile renklendirdim Son bir aşamamız kaldı; oda açılıp kapanan kapaklar yapabilmek için ne uydursak ki? sorusuna.Gidip gerçek bir menteşeyi izlediğim o anı saymazsak bir gece düşünme kuluçkasından sonra bu sisteme karar verdim. Son fotoğrafta gördüğünüz üzre kapağın üst ve alt yanına kafalarını kestiğim birer iğne taktım.Lavabonun bitmiş halini gördüğünüz en son fotoğraftanda anlayacağınız gibi lavabonun altından pipetle lavabonun altındanki boru olayını tamamladım.Aslında pipeti beyaza boyasaydım belkide daha gerçekçi duracaktı ama üşendim. Bi ara elde beyaz boya varken bunu bi denemeli.Tasarımı ve mantığı tamamen bana aittir arkadaşlar alkışlayın beni.Heyt be egoya bak havalarda uçuyor.(Sanırsın tekerleği icad ettim)




Sırada tezgah kısmı var.Açılıp kapanan bir çekmece yapabilmek için çok önceleri gördüğüm fekat kaynağını kaydetmediğim bir minyatür sitesinden aklımda kanalı uyguladım.Resimde,gerekli parçalardan bir tek alt taban eksik.Böylede açıklamalı yazarım hiç üzmem takipçimi.Tarhanayı berbat pişirebilirim ama nasıl pişirileceğini sor açıklayıcı bi insan olduğumdan anlatırım o ayrı :).Direk açılıp kapanan çekmece nasıl oluştu o kısma geçelim.Kasanın oluşumu,oymalar,boyama işlemleri ilk etap anlatıldı malum.Ön kapak olacak parçada çekmece boyutunda oyulan kısım resimde görünüyor.O parça ile çalışmaya devam..Kırmızı yıldız koyarak belirmeye çalıştığım yuvayı kestiğim parçaları yapıştırarak oluşturdum.Altınıda kartonla kapadım.Diğer parçalarlada çekmecenin kendisini yaptım.Gayet basit bir yöntemle çekmecenini açılıp kapanması sağlanmış oldu.Yok ben uğraşamam diyenlerde daha basit bir çekmece havası içinde alt çekmeceyi çalıştım.Yani sanmayın ki alt çekmeceyide aynı sistemle yapmaya üşendim. Yok öyle birşey sırf sizlere iki tür çekmece yapımını gösterebilmek içindi.Eee bu kadar anlattık bitmiş halinin fotoğrafıda hakkımızdır elbette.





19 Ocak 2010 Salı

GELELİM İKİNCİ ODAYA

Tabiyki lafın gelişi bildiğiniz geliş için lütfen tek tek alayım malum odalar bi karış.Yeni odamıza başladım.Bu sefer ki odayı neredeyse eş zamanlı seyir edebileceksiniz. Daha çok ayrıntı ve anlatım için ve daha sık güncellenen bir blog adına bu daha mantıklı.
Okuma Odamdasını beliryen obje çoğunuzun sevdiği berjaldi.Bu odadaki belirleyici obje ise şömine oldu.Daha çok bizlerin ocak yada tandır dediği türden bir şömine yapmaya karar verincede;bu odanın fikri oluştu.Çizerek birşeyler çalıştım ilk önce.Duvarların şöyle koca koca taşlardan oluştuğunu hayal ettim Böyle bir duvarı oluşturabilmenin bir sürü yöntemi geldi aklıma.Ben derzi tercih ettim.Derzin kurumasına yakın aşamada üzerinde taş görüntüsünü oluşturdum.Biraz fazla koyu çalıştığımdan sebep elime aldığımda parçalanmalar oldu.Hazırladığım parçayı bir blog halinde monte edemiyecektim ama bu duvarlara dayandırmayı düşündüğüm eşyalar açısından daha iyi olmuştu.Haki, kahverengi ve taş rengine uyabilecek su bazlı boya ile son aşamada duvarı renklendirdim.
Sırada ocak yapımı var.İlk etapta bir kalıba ihtiyaç vardı.Hiç düşünmedim desem yalan olmaz malum hazine sandığı geniş.İşin makara tarafınıda yazayım.Yeğenim kışın başında evlerine aldıkları elektrikli ısıtıcının koruma süngerini tut bana getir. Verirkende şöyle demişti: "teyze al sen bundan mutlaka birşey yaparsın" (teyzesi yüzünü kara çıkartırmı bir tanesinin)Kalıbın silindir olması ocağın boru kısmında kolaylık sağlarken gövde kısmındada aynı parçayı boyuna kesip ocak kenarlarının kolaydan oluşmasını sağlamış oldum.Fotoğrafta işlenmemiş halini ve süngerin kesitini görebilirsiniz. Ocağın tuğlalar döşenmesi içinde hazine sandığından yine bir koruma süngeri buldum.Bu çok ince süngerse gelende takı kutularının içinde mevcuttur.Süngeri kahve, kızıl, kırmızı gibi bir kaç tonla oluşturdum.Küçük parçalar halinde kesip ahşap tutkalı ile yapıştırdım.Böylece yapıştırma işlemi ile tuğlalar arası dolgu görüntüsünüde yakalamış oldum. Mum eskitme yaptığım ahşap rengi vermeye çalıştığım dondurma çubukları ile ara bir kat mantığında odaya farklı bir hareket getireceğini düşündüğüm kiler gibi bölüm yaptım.Son bir kare ile mutfağın bitmiş kısmında küçük rüyalar görmeyi hak ettik sanırım.

8 Ocak 2010 Cuma

ANNE ATLAR NERDE YAŞAR?

Meraklı öğrenme soruları bitmek bilmez ya çocukların; bitmesinde zaten.Nerdeyse her oyuncak kutusunda görülmesi mümkün küçük hayvan figürleri bizde de mevcut.Kızımın oynamaktan bıkmadığı sürüsüne bereket oyuncaklarından.Onları konuştururken bazen bize ailecek bay gelsede o seviyor.Elinde bir adet atla yanımda bitiverdiğinde.
"Anne atlar nerde yaşar?" diye sordu.
"Ahırda kızım"dedim ama içimdende "ahır gördüde, bildi" diyede geçti.Dememle beynimdeki uydurma lopu devreye girmiş olmalı.Atlara bi ağır yapalım gel dediğimi hatırlıyorum.
Hemen derme çatma bir ahır inşaa ettim Özellikle ahırın arka ve üst kısmını kapamadım atlarımızı koyması kolay olsun diye.Çicek tanzim malzemelerinden saman yapmayıda ihmal etmedim.
Ben bunları yaparken heyecanlanan kızımın sorması seriye bağlanmıştı.Anne fil nerde yaşar ?kaplan anne?.El işte, çene lafta kızım bir telaş.İnanın yazdığım hızla malzemeler gelmeye başladı.İşine gelirse kızım en iyi yardımcım.Gelmezse o daha bir bebek.:)İşi büyüttük ve bir orman çalışmaya karar verdim.Keçe ve kumaş parçaları ile çalıştığım ağaçların dik durması için içlerine tahta çubuklar yerleştirdim.
Balinalar anne? o dedim başka geceye artık yatma vakti.Gerçekten su doldurabileceği bir sürü ihtimali bir iki gün düşündüm.En sonunda şaşal mantıklı geldi.Şaşalı enine kestim.Zemine monte ederken yeşil yapışkan kağıtlardan kullandım. İş yerindeki yapay çiçeklerden zevkle ve çaktırmadan aşırmalar yaptım.Hoş olmayan görüntülerin bir kısmını bunlarla kapadım.Mavi boya ile şaşalın geri kalan kısmında bir şelale ve deniz oluşturdum.Diğer bölümle uyumlu olması için, biraz karabiber, tuz ve bulguru karıştırıp kum havası yarattım.Bitti sanıyorsunuz dimi hayır daha sırada ayı var?
iyide anne ayım nerde uyuyacak? oda haklı.Bende zevkle çalıştığıma göre.Evde her zaman köpük bulundururum. Hiç yapmam etmem bitmediğinden.Çokta işeme yararlar.Bi güzel dağ oyup kahve,yeşil. haki tonları ile boyadım.Biraz orta kısmını oyup mağaraya boyutta kattım.
Aslen dahada ilerlemek mümkündü hayvanlar çok orman onlara dar bile geliyor.Ama büyüyen zemin açısında "dur kondor "dedim kendime odada basacak yer kalmayacak.
Son hamlede tükenen malzemelere rahmen köpeklerimize kulübeyide ekledik..Ama sonuçta en zevkle yaptığım işlerden biri olduMaymunu muz alsın diye ağaçın üstüne, kamlumbağı taşın üstüne, filleride su kenarına koyarken onu seyretmek büyük bi mutluluk ama ne yalan söyleyeyim hayvanları konuşturmak bazen işkence.Kafanızda sıkıntı, büyük olmanın zorunlu halleri, pişirmesi gereken yemek yada silinecek halı varsa o hayvanları seslendirmek bir büyük için ne kadar zulsa bazen herşeyi unutup odanın ortasında kızımla ormanın içinde hayvanlar elde oynamak bi o kadar güzel. İşte çocuk olmabildiğim her an için demiştim ya oda bunlardan biri. Kızımla nasıl küçüldüğüme , kızımın benimle nasıl büyüdüğüne ve en çokta hayallerimin ufacık kalmasına eşillik ettiniz için teşekkürler